Elite Sinerji-Blog-Kuzey Kıbrıs Vergi Sistemi ve Yatırım Avantajları

Kuzey Kıbrıs vergi sistemi, bireylerin vergi yükümlülüklerini vergi mukimi olma durumlarına göre belirler. Vergi mukimi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) topraklarında yılda 183 günden fazla kalan bireyleri kapsar. Vergi mukimi olarak kabul edilme kriterleri arasında resmi olarak istihdam edilmek veya yerel şirketlerde yönetici pozisyonunda bulunmak, Cumhuriyet'te konut sahibi olmak ve diğer devletlerde vergi ödememek yer almaktadır.

Kuzey Kıbrıs'ta yatırım yapmanın avantajları

Kuzey Kıbrıs hem şirketler hem de bireyler için cazip kılan elverişli vergi politikasıyla ilişkilidir. Bu avantajlar, vergi sistemindeki uygunluk, yatırım dostu politikalar ve yerel ekonomik koşulların çekiciliği gibi faktörleri içermektedir. Yatırımcıları cezbetmek için sunulan bu avantajlar, Kuzey Kıbrıs'ı bölgede tercih edilen bir yatırım destinasyonu haline getirmektedir.

İşletmeler İçin:

- Düşük Kurumlar Vergisi: İşletmeler, gelirleri üzerinden sadece yüzde 1 ticari emlak vergisi ödeyerek vergi yükünü önemli ölçüde azaltabilirler.

- Mali Ayrıcalıklar: Şirketlerin temettü, KDV ve gümrük vergisi ödemekten muaf olması, Kuzey Kıbrıs'ı özellikle uluslararası işletmeler için cazip kılmaktadır.

- Veri Gizliliği: Kuzey Kıbrıs, yatırımların ve sermayenin gizliliğini sağlayan uluslararası finansal hesap bilgileri değişimine katılmamaktadır.

- KOBİ'ler İçin Erişilebilirlik: 20.000 €'luk düşük giriş eşiği ile Kuzey Kıbrıs, çeşitli büyüklükteki işletmelere açıktır.

- Finansal İşlem Özgürlüğü: Avrupa vergi direktiflerine katılım olmaması nedeniyle, yabancı uyruklular fonlarını serbestçe elden çıkarabilirler.

Özel Yatırımcılar İçin:

- Karlı Mülk Yatırımları: Mülk satın almak, yatırılan fonları korumakla kalmaz, aynı zamanda değerini artırabilir.

- Pasif Gelir: Bir mülkün kiralanması, ek bir gelir kaynağı oluşturabilir.

- Kişisel Kullanım ve Yer Değiştirme: Mülk, tatil için kullanılabilir veya kalıcı olarak taşınabilir.

Bir Defaya Mahsus Vergiler:

Kuzey Kıbrıs'ta mülk edinme sürecinde, yatırımcılar çeşitli vergi türleri ile karşılaşmaktadır. İlk olarak, satış ve satın alma sözleşmesinin imzalanmasıyla birlikte, alıcı işlem değerinin yüzde 0,5'i oranında damga vergisi ödemek durumundadır. Bu ücret, sözleşmenin resmi kaydı için gereklidir ve imzalandıktan sonraki 21 gün içinde ödenmelidir.

Ayrıca, yeni inşa edilmiş bir mülk satın alındığında yüzde 5 KDV ücreti alınırken, ikincil piyasadan bir mülk satın alındığında KDV ücreti alınmayabilir. Alıcının uyruğuna göre değişen ve Kuzey Kıbrıs ve Türkiye vatandaşları için yüzde 6 (ilk satın alma için yüzde 3) ve yabancı uyruklular için yüzde 12 olan bir transfer ücreti de bulunmaktadır.

Kuzey Kıbrıs'ta mülk satanlar, ticari firmalar için yüzde 4 ve bireyler için yüzde 2,8 oranında sermaye kazancı vergisi ödemekle yükümlüdür.

Buna ek olarak, yeni inşa edilen mülklerde ana hizmetlere bağlantı için, mülkün türüne ve bağlı hizmetlere bağlı olarak 1.500 ila 2.500 £ arasında bir trafo ücreti alınmaktadır.

Yıllık Vergi Yükümlülükleri:

Kuzey Kıbrıs'ta bir mülk satın alan bireyler, edindikleri yaşam alanının metrekare başına düşen değeri üzerinden hesaplanan yıllık emlak vergisini ödemekle sorumludur. Bu kapsamda, her bir metrekare için 3 Türk lirası üzerinden vergi uygulanmaktadır.

Ticari mülk sahipleri ise kurum gelirlerinin yüzde 1'i oranında bir vergi ödemekle yükümlüdürler. Bu vergi, ticari gayrimenkullerin elde ettiği kurumsal gelire dayanmaktadır.

Vergi Avantajları:

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bireyler, üzerinde zeytin ve harnup ağacı bulunmaması koşuluyla, alanı 1.000 m²'yi aşmayan bir ev ve arsanın satışında bir defaya mahsus olmak üzere sermaye kazancı vergisinden muaf olma hakkına sahiptir. Eğer arsanın alanı bu sınırı aşarsa, sadece aşan kısım için yüzde 2,8 oranında vergi ödenir.

Kuzey Kıbrıs, ayrıca yabancı yatırımcılar için çeşitli vergi teşvikleri sunmaktadır. Bu teşvikler arasında uluslararası şirketlerin hissedarları için temettü vergisi, KDV ve gümrük vergilerinin olmaması gibi avantajlar bulunmaktadır. Ayrıca, offshore şirketler aracılığıyla iş yapma imkânı da minimum maliyet ve kısıtlamalarla sağlanmaktadır.